12 Ekim 2008 Pazar

Kafasını parçacık hızlandırıcısına sokan adam


Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği’ndeki kazadaki bilim adamının başına neler geldi? Nasıl yaşamaya devam etti? Nükleer çağın gizli mirasları…

Sovyetler Birliği’nde Soğuk Savaş döneminde bilimsel araştırmalar sırasında meydana gelen ve komünist rejimin baskıcı siyaseti nedeniyle yaşananlar yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor. Bunlardan biri de The Wired’a konu olan Anatoli Bugorski’nin hikayesi.

Süper güç olma amacıyla Sovyetler Birliği’nde kurulan 60’dan fazla bilimsel kasabalardan Protvino’daki parçacık hızlandırıcısında çıkan sorunu gidermek için eğilen Bugorski’nin kafasının içinden proton demeti geçer. Bugorski hiçbir acı hissetmez. Tek gördüğü: Binlerce güneşten daha parlak bir ışık.

Parçacık hızlandırıcısı içerisindeki proton demetinin radyasyon seviyesi 200 bin rad kadar. Çıktığı zamansa ölçülen yaklaşık 300 bin. Bunun nedeni, yine Sovyetlerden bir benzetmeyle anlatılabilir: İki Sovyet Fiat’ını kafaya çarpıştırınca bir otobüs ve bir Mercedes Benz 600 elde ediliyor. Protonlar çarpıştırılınca ortaya muonlar ve ağır parçacıklar ortaya çıkar.

Sol tarafı yaşlanmadı

Normalde bir insan için 600 rad. ölümcül olduğu kabul edilir. Bunun 50 bin katı radyasyona maruz kalan Bugorski’nin sol yüzü tanınmayacak kadar şiştikten sonra Moskova’da bir hastaneye yatırılmış, böylece doktorlar ölmeden önce böylesi bir radyasyonun insan vücudundaki izlerini araştırabilsinler.

Kazadan birkaç gün sonra kafatasının arka tarafındaki ve sol burun deliğinin hemen yanındaki deri proton ışının izlediği yolu görmek için kaldırılmış. Işın deriyi, kafatasını ve beyin dokusunu eritmiş. Kafasının içi de yanmaya devam etmiş. Kazayı izleyen iki sene içerisinde sol tarafındaki tüm sinir dokusu yok olarak felç olmuş ancak Bugorski yaşamaya ve hatta bilim yapmaya devam etmiş.

Bugorski bugün yaşıyor. Yüzünün sağ tarafı yaşlanırken sol tarafı bundan 19 yıl önce olduğu gibi donuk. Konsantre olduğunda sadece alnının sağ tarafı kırışıyor. Sovyetler Birliği’nde nükleer araştırmalar üzerindeki yasaklar nedeniyle hikayesi bilinmiyor. Senede iki defa kendi gibi nükleer kazalara uğramış arkadaşlarıyla beraber kontrole gediyor. Aradan geçen tüm o yıllardaki küçük epilepsi nöbetleri son zamanlarda şiddetlenmeye başlamasının üzerine hükümete başvurarak tedavisinin ücretsiz olması için özürlü kabul edilmesini istemiş.

Haritada olmayan kasabalar

Artık onun hikayesi biliniyor. Batılı araştırmacılar tarafından da incelenmeyi istiyor. Ancak kasabadan ayrılıp Batı’ya gidecek parası yok. Bugorski, “proton silahının istenmeyen testi oldum” diyor. Ayrıca durumunun insanın hayatta kalma isteğinin önemli bir örneği olduğuna inanıyor.

1940’lar ve 1980’ler arasında Sovyetler Birliği’nde Bugorski’nin çalıştığı gibi 60 kasaba inşa edildi. Bunlardan bazılarında gizli atom silahları denenirken bazılarında da barışçıl nükleer araştırmalar yapıldı. Bunlara özel izinle ve istihbarat servislerinin takibiyle ziyaretler yapılabiliyor. Ancak bu kasabalardan bazılarının haritada bile yerleri henüz belli değil.

Hiç yorum yok: